17 Eylül 2012

"Benim her duygum biraz hüzün gibidir. Mesela"





Nasıl ödedimse arsızlığımın bedelini hüzünle, işte öyle gelir insana bir şiir ansızın, bir hüznü en iyi bir şiir tarif eder. Bir duyguyu en iyi iki mısra, kimi zaman. Ve kara bir rengi vardır tüm mevsim geçişlerinin, kimse fark etmez. Değil mi ki anlaşılmaz ense kökümdeki sancı ve boynumdaki sızı dışarıdan bakıldığında, nasıl beklerim içrek bir yaraya merhem olunmasını. Eşyanın düzenine aykırı isteklerimiz olmasaydı, şiir kadar anlaşılır bir hayatımız da olabilirdi belki.

Özetle, anarşizan bir his bu, nereye gittiği belli değil. Çünkü zaman çok uzun bir koridordu, ben oraya düştüm ve kayboldum.




“şimdi bu kışa girişin bir hüznü müdür, o mudur acaba
Bu iri iri sevmekler, denizi o eski mühür, o mudur acaba

Mavi isterse mavi kalsın ister ölümle değişsin kendini
Ellerim bu hüzünde her şeye karşı kırgın, kaba saba

Çocuklar vardı çarşıya indiğimde hemen hemen günsonu
Ellerini verdin tuttum, tamam ağzını da ver bir daha

Durup durup yüceltiyorsun şu korkak şafağımı
İncelmiş bir mor olarak çıkıyorum böylece her sabaha

Şimdi bu hüzün nedir sanki, kara kazağım sırtımda
Işte bir duman, bizi tüten, işte bir duman ki kapkara

Kışa nasıl başlanır bahçelerde, çiçekler nasıl başlarsa
Bir balıkçı denisin dibine öyle başlar her defa

Şimdi bu kışa girişin hüznü müdür, o mudur
Benim her duygum biraz hüzün gibidir. Mesela
… „

Turgut Uyar