Bir şeyler yazayım diyorum ama o kadar sinirlendim ki akşam eve gelir gelmez. Oysa ne güzel gündü bugün, akşama kadar Boğaziçi Üniversitesi Çeviri Kulübü’müzün tanışma toplantısı vardı. Birinci Sınıflarla tanıştık. Yeni fikirler, yeni dergimiz, yeni internet sitemiz, yeni yeni atölyeler, Çeviri Öğrencileri Birliği’miz, falan filan bir sürü şey. Biz oturmuş 17-18 yaşındaki insanlara mesleği daha çok nasıl sevdiririz, daha iyi bir çevirmen nasıl olunur, biz nasıl daha iyi oluruz, nasıl gelişiriz diye kafa yorarken adamlardaki kafaya bak!
Ben yayıncımla kavga edeyim, ben 1000 karakteri 4 liraya çevireyim, benim emeğime saygı duyulmasın, bilumum yayınevlerinde tüm kitap çevirmenlerinin emeği sömürülsün, staj adı altında herkesin emeğinin üstüne oturulsun! (Bunları havadan konuşmuyorum. Hepsi bizzat tecrübe ettiğim şeyler. Ve etrafımdaki arkadaşlarımın yaşadığı şeyler.) Ve ben tüm bunların üstüne bir de hapse atılayım!
Çok sinirliyim çok! Nerden geliyor her şeyi böylesine kolayca sabote etmenin cesareti, nerden geliyor bunca cehalet? “Bu kadar cahillik ancak okumakla olur”. Bu muzır kurulu’ndaki tek kadın üyenin röportajını okumuştum, kendi cv’sini anlatmaktan kitabın ne menem bir şey olduğuna kadar zilyonlarca birbirinden bağımsız, uçuşuk fikirler. Yahu bu vakitte nasıl bu kadar saçma şeyler düşünebiliyorlar? Gerçekten merak ediyorum! Bana ne senin hangi kallavi okulu bitirdiğinden, eğer zihniyetin orta çağda kalmışsa?
Marki de Sade’ı zindanlarda çürüten zihniyetin 21. Yüzyıl izdüşümü! Bir yazara en büyük ceza elinden kaleminin alınması. Onun da elinden kalemi almışlar. Hapse attınız diye değişti mi bir şeyler? İstediğiniz “ideal dünya” düzenine kavuştunuz mu? Bana vereceğiniz en büyük ceza da sözlüğümü elimden almak. Değişecek mi peki? Dünyada o istediğiniz çok edepli düzeni kurabilecek misiniz? Her şey sessiz, herkes suskun, tırnak içinde edepli!
Edep ne demek allasen? edep edep dersi verenlerin her gün ne kadar “uslu edepli” olduklarını görüyoruz! Ağızlarından kötü lafı, küfürü, incitici sözü düşürmeyen, başkalarını hiç düşünmeden ağır sözlerle suçlayan, amiyane tabirle "laf çakan"… Çok dikkat etmek gerek, bir kelime cümle içinde bu kadar çok kullanılıyorsa anlam yükü azalır, hatta anlamını yitirir. Edep ne demek allasen? çevirdi diye bir kadına “sen manken misin?” diye soran polis mi edepli? 3 yıl hapis isteminde bulunan savcı mı edepli? Edep ne demek allasen? bu insanlar "kendi" edepsizliklerinden korkuyorlar olsa olsa!
Bugün "Çevirmenler Günü". oturmuş meslektaşım için üzülmemeliydim ben bugün. Düşündükçe parmaklarım titriyor. Ne desem dilimin ucunda bir iğne. Çok sinirliyim çok!