30 Aralık 2011

Çift Çizgili Okumalar




“İnsanlar arasındaki münasebetleri tanzim eden amiller ne kadar gülünç, ne kadar dıştan, ne kadar boş ve bilhassa asıl insanlıkla ne kadar az alakası olan şeylerdi.”

“İnsanları kendi cinslerinden biri üzerinde kudret ve salahiyetlerini denemek kadar tatlı sarhoş eden ne vardır?”

“İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.”

“Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde, ilk rasgeldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?”

“Hiçbir şey beni, hakkımdaki bir kanaati düzeltmek kadar korkutmazdı.”

“Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?”

“Dünyada bana hiçbir şey, tabiattan melul bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.”

"Her şeyi, bilhassa ruhumu, hiç bulunmaycak bir yere saklamalı."

“İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtırlar.”

Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna




Altını çift çizgiyle, sıkı sıkıya çizdiğim cümleleri alt alta yazınca, “insanlık”a ilişkin keskin, açık sözlü tespitler olduğunu fark ettim. Sonra, bu aralar “insanlar”ın üstüne biraz fazla gittiğimi fark ettim. Ve, “insanlar”ın üstüne bu kadar gitmekten vazgeçtim.



6 yorum:

  1. Ben de kitabı aldım elime ve şöyle bir baktığımda aynı satırları ben de çizmiş olduğumu gördüm. Bir çok yeri çizmişim hatta bazılarında koca bir sayfa olmuş bu. Gerçekten de çok ince tespitler ve tahliler var bu kitapta.

    "İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu" (s.12)

    "Belki yazacaklarım yaşadığım kadar acı olmaz ve ben biraz ferahlarım. Birçok şeylerin zannettiğimden daha ehemmiyetsiz, basit olduğunu görüp kendi heyecanımdan utanırım" (s.48)

    "Hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olmayacağını henüz idrak etmemiştim" (s.52)

    "Ben gene eskisi gibi dünyadan uzak ve daima tasavurlarımın ve iç dünyamın bir oyuncağıydım" (s.69)

    "Zaten küçüklüğümden beri saadeti israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim... Bu hal gerçi birçok fırsatları kaçırmama sebep olurdu, fakat fazlasını issteyerek talihlimi ürkütmekten her zaman çekinirdim" (s.75)

    "İçinde hakikaten sevmek kabiliyeti olan bir insan hiçbir zaman bu sevgiyi bir kişiye ihtisar ettiremez ve kimseden de böyle yapmasını bekleyemez. Ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir" (s.110)

    127. Sayfada; Şimdiye kadar zannettiğim gibi... hata etmiş olmadığımı görüyorum... arasındaki varoluş sorgusu kitabın en can alıcı kısımıdır misal benim için (onu yazamadım buraya uzundu)

    ve daha niceleri. çok değerli bir kitap kürk mantolu madonna. bana tekrar altını çizdiğim satırları da okuttuğun için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. yorumla birlikte yazı tamamlanmış oldu adeta:) bunların çoğunu ben de çizmişim. hepsini yazamadım haliyle.

    aşka, var oluşa, biraz var ol(a)mayışa, yalnızlığa, sevgiye dair çok değerli bir kitap gerçekten de. Sabahattin Ali'nin psikolojik tahlilleri, yalın üslubuyla dünyaları tasvir etmesi de cabası.

    ben de yorumun için teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
  3. elma anlaşılageldi30 Aralık, 2011 22:42

    insanlığa çok laf giydirmemek lazım, sonuçta içinde yaşıyorsun. onunla yaşıyorsun. VEEEEE sen de o insanlık içinde olduğundan...
    anladın sen ben daha konuşMIYCAM.

    YanıtlaSil
  4. kitabı tekrar okumanın zamanı gelmiş. gözüme gözüme sokuyorsunuz.

    bazı kitapların altını tümden çizmek gerekiyor. bu da anlamsız olurdu. o yüzden tekrar okumalıyım.

    yazarların sözcük seçmeleri gibi önemli senin seçmelerin. alt alta alıntılar ne kadar güzel görünüyorlar.

    YanıtlaSil
  5. yeniden yeniden okuyalım böyle kitapları, hep okuyalım.

    loop'a atmak diyorum, bazı kitaplar loop'a atılmalık çünkü:)

    YanıtlaSil

Aklınıza gelenleri buraya bırakabilirsiniz.